"2026'da enflasyonu tek haneye indireceğiz"
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sunum gerçekleştirdi. Erkan, fiyat istikrarı için tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecekleri mesajını vererek, enflasyonun ana eğiliminin eylül ayı itibarıyla yavaşlamaya başladığını ve dezenflasyonu tesis etmekte kararlı olduklarını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, para politikasındaki kararlılığı, attıkları adımlarla gösterdiklerini söyledi. Erkan, KKM azalırken rezervde artış yaşanmasının, TL’ye geçiş stratejisinin başarıyla ilerlediğini gösterdiğini bildirdi.
Erkan, KDV, ÖTV ayarlamalarının enflasyonu katkısının 6.3 puan olduğunun altını çizdi. Hafize Gaye Erkan, son dönemlerin tartışmalı konusu büyüme-enflasyon ile ilgili olarak da doğru politika izlenmesi durumunda, büyümeden ödün vermeden de enflasyonun inebileceği değerlendirmesinde bulundu.
“Beklentileri yeniden çıpalayacak, ekonomideki güven ve öngörülebilirliği artıracak para politikasını sabırla uygulamaya yönelik kararlılığımızı attığımız adımlarla gösteriyoruz” diyen Erkan, “Parasal sıkılaştırmayı makro ihtiyati çerçevedeki sadeleştirme ile birlikte yürüterek, hem parasal aktarım mekanizmasının güçlenmesini, hem de attığımız adımların makro finansal istikrarı pekiştirmesini hedefliyoruz” diye konuştu.
Erkan, “Fiyat istikrarı temel amacımız doğrultusunda tüm araçlarımızı kararlılıkla kullanıyoruz ve kullanmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullanırken, parasal sıkılaştırma süreci ve güçlü bir eğilim gösteren rezerv birikiminin etkilerinin döviz kuru istikrarını desteklediğini belirtti.
TL’ye geçiş stratejisi başarılı
Parasal sıkılaştırma adımlarının birikimli etkileri ile ana eğilimi düşürerek, dezenflasyonu 2024 yılında Enflasyon Raporu’ndaki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlı olduklarını belirten Hafize Gaye Erkan, “Politika faizinde gerçekleştirdiğimiz kademeli ve kararlı artışların yanı sıra makro ihtiyati çerçevede attığımız sadeleşme adımlarının da katkısıyla piyasa mekanizmasının yeniden tesisi sağlanmıştır” dedi.
Erkan, KKM bakiyesi gerilerken rezervlerde de artış sağlanmasının, KKM’den ve döviz mevduattan TL’ye geçiş stratejisinin başarıyla ilerlediğine ve TL’ye arzu edilen sağlıklı geçişin başladığına işaret ettiğinin altını çizdi.
Para politikası tepkilerini, enflasyonun ana eğilimini düşürmeye odaklı olarak, veriye ve etki analizlerine dayanarak verdiklerine değinen Erkan, “Haziran ayından bugüne süregelen parasal sıkılaştırma sürecinin etkilerini belirgin şekilde 2024 yılında görmeye başlayacağız. Bu nedenle 2024 yılını dezenflasyon dönemi olarak tanımlıyoruz” diye konuştu.
“Enflasyon tahmin aralığının üst sınırında seyredecek”
Erkan, yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılığın sürdüğünü vurularken, petrol fiyatındaki artışın yukarı yönlü baskı oluşturduğunu kaydetti.
Bu unsurların enflasyonun yıl sonu Enflasyon Raporundaki tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret ettiğini bildiren Erkan, “Benzer şekilde, eylül ayına ilişkin iktisadi yönelim anketi verileri ve saha görüşmelerinden elde edilen bilgiler, firmaların kayıtlı iç piyasa siparişleri ile tüketicilerin otomobil ve beyaz eşya gibi dayanıklı mallara talebinde, tarihsel ortalamaların üzerindeki seyre rağmen, çeyreklik bazda ivme kaybına işaret etmektedir” ifadelerini kullandı.
Arz durağan haldeyken talebin canlı seyrettiğini dile getiren Erkan, sıkılaştırma adımlarının desteğiyle iç talebin dengeleneceğini değerlendirdiklerini aktardı.
“Akaryakıt risk unsuru olmayı sürdürecek”
Yıllıklandırılmış altın ithalatının 13.4 milyar dolarlık artışla 34 milyar dolara çıktığını söyleyen Hafize Gaye Erkan, döviz fiyatlarından yurt içi fiyatlara geçişkenliğin arttığını kaydetti.
Akaryakıt fiyat artışının enflasyon yayılımını artırdığına değinen Erkan, “Fiyatlama davranışlarında ilave bozulmaya neden olan akaryakıt fiyatları, uluslararası arz koşulları nedeniyle önümüzdeki dönemde de enflasyon üzerinde bir risk unsuru olmayı sürdürecektir” dedi.
Vergi ayarlamalarının da enflasyonda etkili olduğunu ifade eden Erkan, 2.9 KDV, 3 puan akaryakıt ÖTV güncellemesi olmak üzere bu etkinin 6.3 puan olduğunu hesapladıklarını belirtti.
Erkan, sanayiye yönelik elektrik ve doğal gaz fiyat artışları gibi devam eden gelişmelerin, üretim maliyetleri kanalıyla yıllık enflasyonun artışına katkı sunmaya devam edeceğinin altını çizdi.
Hizmet enflasyonunda katılığın sürdüğünü ifade eden Erkan, bu katılığı en çok etkileyen unsurlardan birisinin de kiralardaki yükseliş eğilimi olduğunu dile getirdi.
“Enflasyonun ana eğilimi Eylül itibariyle yavaşlamaya başladı”
Hafize Gaye Erkan, enflasyonun ana eğilimine ilişkin olarak mevsimsellikten arındırılmış B endeksine işaret ederek, bu endeksin Ağustos ayında ulaştığı 9,7’lik seviyeden sonra Eylül ayında 4,9 düzeyinde arttığını, medyan (orta nokta) aylık enflasyon oranının da yüzde 7,7’den Eylül’de yüzde 3,9’a gerilediğini belirterek, “İzlediğimiz geniş kapsamlı gösterge seti, son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskıların hafiflemesi ve vergi ayarlamalarının enflasyona yansımasının büyük ölçüde tamamlanmasıyla birlikte, eylül itibarıyla aylık enflasyonun ana eğiliminde yavaşlamanın başladığına işaret etmektedir” dedi.
“Büyümeden ödün vermeden de enflasyon inebilir”
Erkan, enflasyonun yüksek ve oynak olduğu durumlarda, enflasyon belli eşiklere gerileyene kadar doğru politika tasarımlarıyla büyümeden ödün verilmeden de dezenflasyon sağlanabileceğini bildirdi.
“Karşılık ayarlamasıyla 700 milyar lira çekildi”
Erkan, faiz artışı yanında miktar kısıtlaması ve seçici kredi ile iç talebin-kredi büyümesinin kontrol edildiği bir bütüncül politika izlendiğini söyledi. Erkan, sadece karşılık ayarlamasıyla 700 milyar TL’nin çekildiğini bildirdi. Erkan, krediler yoluyla oluşan talebin kontrol edilmesini önemli gördüklerini vurguladı.
Ticari krediler verilmeye başlandı
Ticari kredilerdeki artışın yüksek oranlı olduğunu savunan Erkan, Mayıs ayındaki düşük faiz nedeniyle kredilerin durma noktasındayken, politika faizindeki yükselişlerle kredi akışının yeniden sağlandığını, kamu yanında özel bankaların da kredi vermeye başladığını söyledi. Erkan, “Kredi büyümesinde, önceki dönemde görülen aşırılık da yerini daha dengeli bir gelişime bırakmıştır” diye konuştu.
“Yabancı sermaye girişi olacağı bekleniyor”
KKM’deki düşüşe örnekler veren Erkan, “Toplam rezervler son dört ayda 27 milyar dolar artarak 125,5 milyar dolara yükselmiştir. İyileşen ekonomik güvenin bir sonucu olarak bireysellerin piyasaya döviz arzının artış gösterdiği, kurumsal talebin ise önemli miktarda gerilediği dikkat çekmektedir. Önümüzdeki dönemde yabancı sermaye girişlerinin artış göstermesi beklenmekte olup, piyasa koşullarını gözeterek rezervleri güçlendirmek önceliklerimizden biridir” diye konuştu.
İstikrar 2025’te sağlanacak
Yıllık enflasyonda düşüşün baz etkisiyle birlikte 2024 Mayıs ayından sonra görüleceğini kaydeden Hafize Gaye Erkan, “Önümüzdeki yıl başlayacak dezenflasyonun sürekliliğini sağlayarak 2025 yılında istikrar dönemine gireceğiz. Bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken öngörülebilirlik artacak ve 2026 yılında enflasyonu tek haneye yeniden indireceğiz” şeklinde konuştu.
Öte yandan Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, milletvekillerinin sorusu üzerine, KKM’nin ilk 6 aylık maliyetlerini de açıkladı. Erkan, yılın ilk 6 ayında Merkez Bankası’nın 90 milyar lira, Hazine’nin ise 60 milyar lira KKM desteği ödediğini bildirdi.
Merkez Bankası’nın herhangi bir kur hedefi olmadığını belirten Erkan, gündemlerinde paradan sıfır atma ve 500 liralık banknot diye bir şey olmadığına vurgu yaptı.