Son dönemin gözdesi: Altın fonları
Son 1 aylık dönemde altın ve kıymetli madenler fonlarında para girişi yaklaşık 6,4 Milyar TL oldu. Toplam bu fonlarda yönetilen büyüklük 101,5 Milyar TL. Aylık olarak bakıldığında %6 üzerinde net büyüme görüyoruz.
Yurtdışı piyasalara dair haber akışı finansal varlıkların seyrinde belirleyici olmaya devam ediyor. Ağustos ayı başında Japon Merkez Bankası’nın faiz artırımı, ABD istihdam piyasasında beklenenin üzerinde yavaşlama ve PMI verilerinde kötüleşme ile tetiklenen resesyon kaygıları, küresel ölçekte bir çok piyasada değer kaybına neden oldu.
Sonrasında gelen güvercin açıklamalar ve iş gücü piyasasına dair veri ile birlikte piyasalarda toparlanmayı takip ediyoruz. Fed faiz indirimlerine dair beklentilerin güçlenmesi ve Ortadoğu ile Rusya/Ukrayna bölgesinde artan tansiyon ile birlikte ons altın fiyatları bu negatif dönemde daha sağlam durdu ve piyasalardaki toparlanma ile birlikte 2500 dolar seviyesini geçti. Gram altında da dolar/tl kurundaki yükseliş ile birlikte 2700 seviyesinin aşıldığını gözlemliyoruz. Altındaki değer artışı ile birlikte, altına yatırım için önemli bir yatırım aracı olan altın/altın katılım ve kıymetli madenler fonlarına da ilginin arttığını görüyoruz.
Dünya gazetesinden E. Onur Duygu bugünkü köşesinde Son dönemin gözdesi: Altın fonları'nı yazdı. Duygu'nun yazısından öne çıkan başlıklar şöyle:
Ağustos ayı başından itibaren bakıldığında bu fonlara gelen yeni yatırımcı adedi 20,7 bin üzerinde oldu. Bu artışla beraber toplam altın fonu yatırımcısının 625 bine yaklaştığını görüyoruz. Para girişi tarafında da önemli artış söz konusu. Son 1 aylık dönemde altın ve kıymetli madenler fonlarında para girişi yaklaşık 6,4 Milyar TL oldu. Toplam bu fonlarda yönetilen büyüklük 101,5 Milyar TL. Aylık olarak bakıldığında %6 üzerinde net büyüme görüyoruz.
30 altın fonundan 19’u gram altından fazla getiri sağladı
Fonların getirilerini incelediğimizde yılbaşından itibaren gram altın üzeri getiri sağlayan fon adedi 13 iken, son ayda 30 fon içinden 19 fonun gram altının getirisini geçtiğini görüyoruz. Bu artışta yılbaşından bu yana artan ve çeşitlenen fon adedinin de payı var. 2024 yılı içerisinde 6 yeni altın/altın katılım fonu kurulduğunu söyleyelim. Son dönemde işleme açılan fonlar ağırlıklı AltınS1 ve Altına dayalı Borsa Yatırım Fonu ağırlıklı olarak karşımıza çıkıyor. Fonlar; kıymetli maden (külçe altın), altına dayalı kamu borçlanma araçları/kira sertifikaları, altın borsa yatırım fonları ve AltınS1 Darphane sertifikası üzerinden altına yatırım yapmayı tercih ediyor.
Hızlı yükselişlerde günlük bakıldığında fonlarda artışların sınırlı kaldığı ve yatırımcılarda soru işaretlerinin arttığı dönemler oluyor. Burada fark değerleme kaynaklı oluşuyor. Altın fonları değerlemesi Ons Altın ve Dolar/TL kuruna göre gerçekleşiyor. Ons altın fiyatının belirlenmesinde BIST-Kıymetli Madenler ve Taşlar Piyasası, USD/TL kuru için ise TCMB gösterge kuru baz alınıyor. Dolayısıyla Ons altındaki hızlı artışlar ya önceden KMTP’de fiyatlanmış olduğu için ya da sonra fiyatlanacağı için günlükte fona yansıyamayabiliyor.
Değerleme tarafında fark oluşturan diğer parametre fonun içindeki altına dayalı kira sertifikaları. Kira sertifikalarını fonlar vadesine kadar elde tutmak için bulunduruyor ama o varlıklara ilişkin piyasada işlem gerçekleşirse oradaki fiyatlamayı fon fiyatına yansıtıyor. Burada da bazen piyasa altın fiyatı ile sapmalar günlükte yaşanabiliyor. Fonların içindeki altına dayalı borsa yatırım fonları ve AltınS1 Darphane Sertifikası fiyatlaması da gram altın üzerinde veya dönem dönem altında fon değerlemesi yaratabiliyor. Bu nedenle kısa vadeli olarak değil uzun vadede gram altın ile performansını karşılaştırmak önemli.
Altın fonlarına olan ilgi, altına fon üzerinden yatırım yapmanın avantajlarından da kaynaklanıyor. Fonun, fiziki altın alımı ve hesaptan altın alımına göre avantajlarından bahsedelim. Fiziki olarak altın alınması, saklama tarafında riskleri beraberinde getiriyor. Buna ek olarak hem fiziki hem de hesaptan alım-satımda, alış-satış fiyatı arasında piyasa fiyatına göre farklılık olduğunu görüyoruz.
Örneğin ekranda gram altın fiyatını 2700 TL gören yatırımcılar, vadesiz hesabından alım için baktığında 2800 TL vb. fiyatlarla karşılaşabiliyor. Alım-Satım marjının kurum ve işlem saatine göre farklılık gösterdiğini de söylemek mümkün. Altın fonlarında ise bu denli bir alım satım marjından bahsetmek mümkün değil. Oluşan fiyatlar da genellikle gram altın piyasa fiyatına paralel, sadece fonun yönetim ücreti vb. giderleri fiyattan düşülüyor.
Güvenli ama ne kadar?
Altın her ne kadar güvenli liman olarak anılsa da risk içerdiğini unutmamak lazım. Önümüzdeki dönem altın fiyatını etkileyecek en önemli parametreler ABD enflasyonu, FED faiz kararları, doların seyri ve tabiiki jeopolitik riskler olacak. Faiz indirim döngüsünün başlaması altına pozitif etki edecektir. Bu kapsamda yatırım bankalarından gelen uzun vadeli projeksiyonların 2700 – 3000 dolar bandında olduğunu görüyoruz. Ancak kısa vadeli bakıldığında, dönem dönem geri çekilmeleri de yaşayabiliriz. Bu nedenle birikim mantığında ve uzun vadeli olarak bu fonları değerlendirmekte fayda var.