Cartier’den naturalist yaklaşım: Grain de Café
Cartier, son koleksiyonu Grain de Café ile beklenmedik duygulara yöneliyor…
Cartier, natüralizmin hizmetinde, en sevilen motiflerinden biri olan ve ilk kez 1938 yılında Jeanne Toussaint'in yaratıcı yönetiminde ortaya çıkan kahve çekirdeğini yeniden piyasaya sürdü.
Güç ve Yumuşaklık Arasında Bir Denge
Kahve çekirdekleri, Cartier’in botanik türünü yeniliyor ve sarı altınla yeniden yaratılan bitki örtüsü sunuyor. Grain de Café koleksiyonu olarak adlandırılan zengin ve neşeli yapılar, farklı boyutlardan oluşan pırlantalarla süslendi. Tek veya çift kahve çekirdek motifleriyle tasarlanan koleksiyon; yüzük, kolye ve bilezik formlarından oluşuyor. Cartier ile eş anlamlı olan stil ve bağımsız ruhu harekete geçiren Grain de Café koleksiyonu, araştırma, hareket, hacim ustalığı ve altın işçiliğini birbirine bağlayarak hayat buluyor.
Her bir çekirdeğin eğlenceli zarafet ritmiyle hareket etmesine izin veren Cartier'nin zanaatkârları, çekirdeklerin siyah rengini, bir ışık feneri olan altına dönüştürdü ve onları büyüleyici olduğu kadar karmaşık hacim kompozisyonlarıyla şekillendirdi.
Bu canlı kreasyonlar, Cartier’in güzelliği beklenmedik şeylerde, yani bir kahve çekirdeğinin sadeliğinde görme yeteneğini ortaya koyuyor.
"Grain de Café, altını yüceltmek ve ruhla dolu akustik bir koleksiyon yaratmak için ışık, yüzeyler ve hacimle oynayarak yeni bir değerlilik sunuyor."
Grain de Café koleksiyonu, şu anda sadece Orta Doğu, Fransa, İngiltere, ABD ve Çin'de satışa sunuldu. .
Kaynak: Altın Dünyası