Kayseri'den dünyaya mücevher satıyor!

“Kuyumcu’nun Sesi” köşemizde Anadolu’dan bir kuyumcu esnafını tanıtıp ona söz veriyoruz. Bu sayımızın konuğu Kayseri’den. Kuyumcu bir ailenin üçüncü kuşak temsilcisi, Zümrüt Sarraf ve Soyal Pırlanta’nın sahibi Ali Soyal.

Kayseri'den dünyaya mücevher satıyor!
Ali Soyal, kuyumcu bir ailenin üçüncü kuşak temsilcisi.

MURAT CEM

Anadolu’da neredeyse 5 bin yıldır kuyumculuk yapılıyor. Anadolu halkının kuyumculuğu, atadan, dededen miras. Genelde ailece yapılan bu meslek günümüzde de babadan oğula geçiyor. 

Atölyecisinden toptancısına, mıhlayıcısından sadekârına, perakendecisinden ihracatçısına, büyük kuyumcu fabrikalarına kadar Türkiye’de 40 bine yakın kuyumcu esnafı bulunuyor.

Kayseri’de Ali Soyal da, kuyumcu bir ailenin üçüncü kuşak temsilcisi. Kuyumculuk dede mesleği: “Dedelerimiz bu işe 1926 yılında başlamış. Üç nesildir kuyumculuk yapıyoruz. Babam Diş Hekimliği mezunu. Buna rağmen baba mesleğine devam etmiş. Ben İnşaat Mühendisliği mezunuyum. Dede mesleğine devam ediyoruz. Aynı şekilde ben de kızlarıma bu mesleği devredeceğim. Yaz tatilinde çıraklık yaptırdım. Onlara bu mesleği öğretiyorum.”

Ali Soyal çocukluk yıllarından itibaren altınla, mücevherle büyümüş, “işin mutfağında” pişmiş.  1996 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra “kuyumculuk” mesleği olmuş. Kayseri Çarşı’da Zümrüt Sarraf, Kayseri Park AVM’de Soyal Pırlanta adıyla iki mağazası var. Ayrıca birinci1926.com adıyla mücevher ve altın satan bir e-ticaret sitesi mevcut. 

Ali Bey günümüzde birbirlerinin yerine kullanılsalar da “sarraf” ve “kuyumcu” farkına dikkat çekiyor. “Sarraf, Arapça’da “çeviren” anlamına geliyor. Sikkeyi altına, altını sikkeye çeviriyor. Kuyumcu ise altını işler, yüzük, küpe, bilezik yapar. El işçiliği, sanat ve ustalık girer. İşlenmiş altını, süs eşyasını alıp satar. Bu da kuyumculuk. Bizim Çarşı’daki mağazamız bunun üzerine. Bunun üçüncü aşaması da kuyum ürünlerinin değerli taşlarla bezenerek mücevher haline dönüştürülmesi… Standart ürünlerden daha farklı yöntemlerle modeller çıkarılar alarak üretilen altın grupları ki bu da mücevherata giriyor. Şu an Kayseri Park’ta mücevherat üzerine uzmanlaşmış bir mağazamız var” 

İki mağazada hem kuyum ürünleri hem de mücevherat satıyor. Sadece Kayseri’de de değil. E-ticaret sitesi üzerinden hem yurt içine hem yurt dışına satış yapıyor. Soyal  bunu nasıl gerçekleştirdiğini şöyle anlatıyor:“Türkiye'de kuyumculuk çok ileri düzeyde. Ürünler işinin ehli kişiler tarafından yapılıyor.  Birçok ürünü ya fason olarak hazır alıyoruz ya da imal ettiriyoruz. Kendi modellerimizi de yapıyoruz. Avustralya'dan, Amerika'ya, Avrupa ülkelerine dünyanın her yerine ürün gönderiyoruz. İç pazarda da kuvvetli bir satış ekibimiz var. Her şehre, her ilçeye kargoyla ürün gönderiyoruz” diyor. Altın satışlarının en hareketli zamanı düğünler ve gurbetçiler dolayısıyla yaz ayları: “Yaz aylarında Çarşı mağazamız hareketlidir. Fakat satışlar şu an sadece sezona yayılmış vaziyette. Özellikle AVM'lerde, özellikle yaz kış gibi bir ayrışma daha az görülmekte.”

“YUT DİYE DEĞİL TUT DİYE TAKTIK!”

Yüksek enflasyonda paranın değerini korumanın eni iyi yöntemi altına yatırım yapmak. Anadolu’da geleneksel altın günleri hala devam ediyor. Ali Soyal, hanımların “çeyrek altın”la ve “gram altın”la oturmalar düzenlediklerini söylüyor. 

Geçmiş yıllarda düğün, sünnet gibi törenlerde uzak akrabalar bile bir “çeyrek” takarken bugün çeyrek altının yerini gram altın aldı. Ali Soyal’a “ödünç altın” geleneğini soruyorum: “Kayseri'de bir tabir var “Yut diye değil, tut diye taktık.” derler. Onun için çeyrek altın takana günü geldiğinde yine çeyrek altın takılır. Çeyrek altın takmış birine gram altın takılmaz.” cevabını veriyor.

GENÇLER ÜNLÜLERDEN ETKİLENİYOR

Ali Soyal, mücevher alışverişinde son yıllarda görülen bir “moda”nın altını çiziyor: “Teknolojinin gelişmesi ve sosyal medyanın yaygın kullanılmasıyla beraber genç nesil, altın ya da mücevher alırken ünlülerden çok etkileniyor. Mankenlerin, modellerin, oyuncuların; kısaca Cemiyet hayatının ne tür takılar taktığı yakından takip ediliyor. Bunlar çok ciddi şekilde yeni neslin satın almalarını tetikliyor ve tercihlerini belirliyor. Eskiden birçok kişi mücevheri tasarruf gibi düşünürken şu an müşterilerimiz bunu tasarruf aracı olarak değil, bir aksesuar olarak görüyor. Hem kullanıyor, aynı zamanda verdiği parayı fazlasıyla alıyor.”

Ali Soyal, vatandaşları “ucuz altın olmaz” diyerek sahte altına karşı da uyarıyor: “Halkımız kuyum alışverişlerini bildikleri firmalardan ve kendi bölgelerindeki kuyumculardan yapsın. Sarraf ve Kuyumcu derneklerinin denetimindeki firmalardan alsınlar. Altını biri değerinin altında bir fiyata veriyorsa o işin içinde bir bit yeniği vardır.”