Türkiye'de 5G Dönemi Başlıyor
Dijital çağın omurgası haline gelen 5G, yalnızca hız değil; ekonomik büyüme, güvenlik, yapay zekâ ve veri egemenliği açısından da stratejik bir güç alanı. Artık mesele “ne kadar hızlı indirdiğimiz” değil, “geleceği kim inşa ediyor?” sorusuna yanıt vermek.

2025 ortası itibarıyla dünya genelinde 2,6 milyar 5G bağlantısı aktif durumda.
Ericsson’un son raporuna göre küresel nüfusun %60’ı 5G kapsama alanı içinde yaşıyor.
Çin, Güney Kore, ABD, Japonya ve Almanya bu dönüşümün öncüleri.
Yalnızca Çin’de 3,2 milyon 5G baz istasyonu bulunuyor ve ortalama bağlantı hızı 700 Mbps seviyesinde.
2026’ya kadar 5G, dünya mobil trafiğinin %60’ını taşıyacak.
Güney Kore ve Japonya, şimdiden 6G ön araştırmalarına geçmiş durumda.
Avrupa ülkeleri kapsama açısından ileride olsa da, hız ve gecikme performansında hâlâ Asya’nın gerisinde.
Türkiye: İhale Tamam, Şimdi Sıra Uygulamada
Türkiye’de 5G süreci artık “bekleme” değil “başlama” aşamasında.
BTK, 2025 Ekim ayında yaptığı frekans ihalesiyle bu dönüşümü resmen başlattı.
Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone, 700 MHz, 3.5 GHz ve 26 GHz bantlarını içeren ihalede lisans hakkı kazandı.
Bu adım, Türkiye’nin 5G’ye geçişinde hazırlık safhasının sona erdiğini ve altyapı kurulumunun başladığını gösteriyor.
1 Nisan 2026 itibarıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’de ticari 5G hizmeti aktif olacak.
Ardından kapsama alanı kademeli olarak genişletilerek 2028–2030 döneminde ülke geneline yayılacak.
Bu da Türkiye’nin küresel ortalamadan yaklaşık 5–6 yıl geride, ancak sağlam temellerle ilerlediği anlamına geliyor.
⚖️ Gerçekçi Bir Tablo: Türkiye Nerede, Dünya Nereye?
Bugün dünya, 5G’nin olgunluk evresine geçmiş durumda.
2,6 milyar kullanıcı aktif olarak 5G ağlarını kullanıyor, nüfusun %60’ı bu teknolojiye erişiyor.
Çin, ABD ve Güney Kore, 2019–2020 yıllarında ticari geçişi tamamlamış ülkeler arasında.
Türkiye’de ise altyapı kurulumları 2026 başında devreye girecek.
Bu fark, yalnızca teknolojik bir gecikme değil — ekonomik zaman farkı anlamına da geliyor.
Zira 5G, Endüstri 4.0, otonom sistemler, yapay zekâ destekli üretim ve akıllı şehirler gibi alanların temel altyapısını oluşturuyor.
Türkiye bu yarışa geç giriyor ama avantajı, doğrudan daha olgun ve optimize edilmiş bir teknolojiye adım atacak olması.
Kısacası, “ilk başlayan” değil ama “doğru zamanda giren” ülkelerden biri konumunda.
5G, artık yalnızca bir ağ değil — dijital egemenliğin yeni zemini.
Veriyi yöneten, ekonomiyi yönetecek.
Türkiye’nin 2026 hamlesi bu anlamda stratejik bir kırılma noktası:
Eğer altyapı yerli üretimle desteklenir ve Ar-Ge politikaları kararlı biçimde sürdürülürse, 5G geç kalınmış değil; güçlü bir dönüşümün başlangıcı olabilir.
Dünya 6G’ye hazırlanıyor.
Türkiye’nin hedefi ise açık olmalı:
Kullanıcı olmak değil, üretici olmak.