Önceliğimiz çok satmak değil, kaliteli mücevher yapmak!

Han Diamond kurucusu Erhan Uzun "Çok satmak değil, kaliteli ürün yapmak hedefiyle yola çıktığımız için kısa sürede Anadolu’daki seçkin perakende kuyumcu mağazalarının tercih ettiği firma haline geldik." diyor.

Önceliğimiz çok satmak değil, kaliteli mücevher yapmak!
Han Diamond kurucusu Erhan Uzun 2001 yılından itibaren kuyumculuk sektörünün içinde yer alan genç bir iş insanı

Han İstanbul ya da yeni adıyla Han Diamond 2010 yılında kurulmuş bir mücevher firması. Ürünlerinde özgün tasarımı ve kaliteli işçiliği bir arada sunmasıyla öne çıkan bir marka. Yurt içinde kırktan fazla ilin kuyumcu vitrinlerinde geniş ürün yelpazesiyle yer alıyor. 2022 yılı itibari firma ihracat yaptığı ülke sayısını 16’ya çıkarttı. Kurucusu Erhan Uzun 2001 yılından itibaren kuyumculuk sektörünün içinde yer alan genç bir iş insanı. Han İstanbul’un hikayesini dinlemek üzere Şeref Efendi İpek Han’daki ofisinde bir araya geldik, atölyesini gezdik, ustalarla tanıştık.

MURAT CEM

Han İstanbul’un yola çıkış hikayesini öğrenebilir miyiz?

Han İstanbul 2010 yılı Nisan ayında İstanbul Kapalıçarşı’da bir ofis ve Adapazarı’nda bir perakende mağaza olarak faaliyete başladı. Kuruluş amacı; sektördeki bilgi, birikim, tecrübe ve networkü birleştirip, piyasadaki pırlanta üreticileri arasında kaliteli işçilik ve özgün tasarımla yer almaktı. Çok satmak değil, kaliteli ürün yapmak hedefiyle yola çıkıldığı için kısa sürede Anadolu’daki kaliteli perakende kuyumcu mağazalarının tercih ettiği firma haline geldi.

Han İstanbul ismi nereden geliyor?

Han İstanbul’un Han’ı ismimden geliyor. İstanbul’u yanına ekleme sebebimiz ise perakende mağazalarımızda İstanbul’dan gelen bir marka olduğumuzu göstermek içindi. Kuruluşumuzun üçüncü yılında üretim ve toptan faaliyetlerimizde çok daha hızlı yol aldığımızı görünce, perakende faaliyetlerimizi sonlandırıp, üretim faaliyetlerimize odaklanma kararı aldık. Başlangıç noktasında yerel mağazalara hizmet veren bir firmayken artık dünyanın çok farklı ülkelerine ihracat yapan bir firma haline geldiğimiz için Han İstanbul ismini, Han Diamond olarak değiştirmeye karar verdik. Mart fuarı itibari ile iş ortaklarımıza ve sektörümüze bunu ilan etmiş olacağız. 

Han İstanbul olarak tanınmış bir firmanın adını Han Diamond olarak değiştirmek riskli değil mi?

Yurt dışıyla çalışmaya başladıktan sonra yani ihracatımız yoğunlaşınca Han İstanbul adının handikaplarıyla karşılaştık. Han İstanbul ismi Ortadoğu’da ilgi görüyordu ancak Avrupa ve Rusya pazarlarında Türk adıyla anılmanın zorluklarını yaşadık. Markamızın bir pırlanta firması olduğunu göstermek için ve uluslararası pazarlarda kabul görmesi için Han Diamond ismini kullanmaya karar verdik. Aslında bu süreç üç yıl gibi uzunca bir zaman aldı. Ancak Aralık 2022 itibari ile Han Diamond ve Han Pırlanta olarak markalarımızı tescil ettirdik. Logomuz ile birlikte marka kimliğimizi de değiştirdik. Mart ayında gerçekleşecek fuarda tüm yeniliklerimizle yer alıyor olacağız. 

"2010 yılında uluslararası sertifikalı ürünler satarak sektöre giriş yaptık. O tarihlerde sertifikalı ürün satışı yok denecek kadar azdı, günümüzde sertifikasız ürün satılamaz hale geldi. Buna öncülük yapmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz."

Peki siz kuyumculuk sektörüne nasıl girdiniz? Kuyumculuk Aileden mi geliyor?

Aslında sektörümüzde kuyumculuk aileden gelip, nesilden nesile aktarılır ancak benim ailemde kuyumcu yok. Fakat benden sonra ailemden kuyumculuk sektörüne girenler oldu. Ailem otomotiv yan sanayi sektöründe üretim ve perakende kollarında hizmet veriyordu. Çocukluğumdan beri üretim ortamını çok sevmezken, perakende kısmında satışla uğraşmayı da hep sevmiştim. Bunun yararını da iletişim becerilerimin iş hayatıma olan katkısında fazlasıyla gördüm. İyi ki de kuyumculuk sektörüne girmişim. Çünkü kuyumculuk dünyanın her yerinde saygın bir meslek ve ayrıca işinizi iyi yaparsanız maddi, manevi karşılığını da fazlasıyla alabiliyorsunuz.

Han Diamond’ı diğer mücevher firmalarından ayıran fark nedir?

En başından beri yapmak istediğim şey kaliteli işçilik ve farklı tasarım ürünlerle öne çıkan bir firma olmaktı. Bunun yanında sektörümüzün en önemli özelliği olan güvenilir bir firma olma özelliğini de başlangıcımızdan itibaren öncelikli prensibimiz olarak belirledik. 2010 yılında uluslararası sertifikalı ürünler satarak sektöre giriş yaptık. O tarihlerde sertifikalı ürün satışı yok denecek kadar az iken, günümüzde sertifikasız ürün satılamaz hale geldi. Buna öncülük yapan firmalar arasında olmanın mutluluğunu ve haklı gururunu yaşıyoruz. Başlangıcımızda bizi farklı kılan şey, bugün sektörümüzün standardı haline geldi. Sürdürülebilir bir ilişki istiyorsanız güvenilir olmayı, kaliteli işçiliği ve tasarımlarda yenilikçi olmayı prensip edinmeniz gerekiyor. Biz de firmamızı bu temel prensipler üzerine inşa ettik.

Ürünleriniz nerelere ulaşıyor. Nasıl bir pazarlama ağınız var?

Yurt içinde 40’ın üzerinde farklı şehirde bulunduğu bölgenin en iyi perakende mağazalarının vitrinlerindeyiz. 3 ayrı pazarlama ekibimizle müşterilerimizle olan iletişimimizi dinamik tutuyoruz. Kaliteden ödün vermeden sürekli yeni tasarımlar sunmak en önemli özelliklerimizden. Sektörde rakibimiz çok; bu da bizi daha üretken olmaya sevk ediyor.  Son yıllarda yurt dışı faaliyetlerimiz özellikle pandemi sonrasında hızla arttı ve 2022 yılı itibari ile 16 ülkeye ihracat yapar duruma geldik. Önceki yıllarda iç piyasa ağırlıklı çalışırken, günümüz itibari ile yurt dışı faaliyetlerimiz ile iç piyasa faaliyetlerimiz neredeyse eşitlendi. Avustralya’ya da ürün gönderiyoruz, Vietnam’a da; Almanya, Romanya, İsrail, Irak gibi çeşitli ülkeler ve coğrafyalarla iş yapar durumdayız. Tıpkı yurt içinde olduğu gibi kurduğumuz güven ilişkisiyle yurt dışı adımlarımız da karşılık buldu ve sürdürülebilir ilişkilerle, müşterilerimizin çözüm ortağı olduk.

Mücevher üretiminizi kendi bünyenizde mi yapıyorsunuz?

Tasarım aşamasından işin finaline kadar bütün işi kendi bünyemizde yapıyoruz. Yarı mamul olarak tedarik ettiğimiz ürünler de var ama tasarım faaliyetlerimizin %80’inden fazlası kendi ekibimizin çalışması.

Öncelikle; ihtiyaca göre ya da günümüz trendlerine bakarak tasarımın ana fikrini oluşturuyoruz. Sonra tasarım aşamasına geçiyoruz. Devamında çizimler, benim ve ekibimizin kontrolünden geçtikten ve üzerinde gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra üretim aşamasına başlıyoruz. Sonrasında, tasarımlar ustalarımızın ellerinde hayat buluyor. Bu süreç yaklaşık iki ay sürebiliyor. Tüm bunların yanı sıra da sürekli bir üretim faaliyetimiz var. Müşterilerimizin taleplerine hızlı bir şekilde cevap vermek ve kendimizi yenilemek zorundayız.

İstanbul’daki Mart ve Ekim fuarlarımıza yeni koleksiyonlarla çıkıyoruz. Her sene en az iki ya da üç yeni koleksiyon ürün yapıyoruz. Mart fuarında da yeni koleksiyonlarımızı müşterilerimizin beğenisine sunacağız. Tasarım yapmak güzel fakat satan ürünleri de doğru tespit etmek gerekiyor. O yüzden işin mutfağında çok fazla emek veriyoruz. Örneğin 2022 Ekim fuarına katıldığımız ürünlerin siparişleri geliyor. Bir yandan onları yetiştirmeye çalışırken diğer yandan 2023 Mart fuarı için çalışmaya başlıyoruz. Bir fuarın bitimiyle aslında diğer fuarın hazırlıkları başlıyor. 

12 yıllık bir sürede hedeflerinize ulaşabildiniz mi? Bundan sonraki adımlarınız neler olacak?

Türkiye’de çok iyi bir noktadayız ama daha yapacak çok işimiz ve gidilecek çok yolumuz var. Yurt dışında da çok farklı bölgelerde iş yapar hale geldik. Biz yükte hafif pahada ağır bir şey yapıyoruz.  Bunu işçilik kalitesini bozmadan sürdürebilir kılmamız gerekiyor. Büyümek istiyoruz fakat kalitemizden ödün vermeden. Mücevher yapıyoruz, el işçiliği nihayetinde. Bu nedenle standardımızı korumamız gerekiyor. Belli bir üretim kapasitemiz var. Bunun standartlarını daha da genişleterek büyümeyi hedefliyoruz.

 

"Kuyumculuk dünyanın her yerinde saygın bir meslek ve ayrıca işinizi iyi yaparsanız maddi, manevi karşılığını da fazlasıyla alabiliyorsunuz."

SEKTÖRDE KALİFİYE ELEMAN SIKINTISI VAR!

Büyümede karşılaşabileceğiniz sorunlar neler?

Pazarlama ekibini büyütebilirsiniz ama üretim aşamasında ciddi personel sıkıntısı var. Nitelikli eleman bulmakta çok zorlanıyoruz. Kuyumculuk çok kaliteli bir sektör. Bu paralelde çalışanlarının şartları çok iyi. Kalifiye bir usta, bir banka müdüründen daha fazla para kazanır durumdayken sektör bunu anlatamamış. Mücevher İhracatçıları Birliği’nin ve başkanımız Burak Yakın’ın çabalarıyla 2022 öğretim yılı itibari ile meslek liselerinde kuyumculuk bölümleri yeniden açıldı. Eskiden her yıl stajyerler gelirdi ve birçoğu sektörümüzde çalışmaya devam ederdi. Biz oralardan beslenmeyi sürdüremedik. Yeni İMMİB yönetimiyle birlikte buraya ciddi bütçe ayrıldı.  Kuyumculuk ve mücevher eğitimi veren iki üniversitenin ve meslek lisesi kuyumculuk bölümlerinin alet ve ekipmanları yenilendi. Başkanımız Burak Bey ve yönetimimiz üniversitelerde konuşmalar ve sunumlar yaptı ve bunların sonucunda sektörümüze önümüzdeki yıllarda eğitimli personel katılımının artmasını bekliyoruz

Son yıllarda yüksek bir enflasyonla karşı karşıyayız. Enflasyonist ortam satışlarınızı etkiledi mi?

Açıkçası etkileneceğimizi düşünerek hareket ettik ama sektörümüz bence bu ortamdan kazançlı çıktı. Türk halkının altına ilgisi azalmadı. Tabi biz altın değil mücevher üretiyoruz. Elmas ve pırlantanın olmadığı hiçbir ürünümüz yok. Altın ya da mücevher bir şekilde para ediyor ve değer kaybetmiyor. Kötü gün dostu. Bu süreçte kuyumculuk ve mücevherat firmaları çok iş yaptı. İnsanlar enflasyondan korunmak için mücevher ve altını hem yatırım aracı olarak gördü aldı, hem de takı olarak kullandı. Halk bu ürünü takıyorum ama sonra yine paraya çevirebilirim diyor.

Pandemiden etkilendiniz mi? 2023 yılı öngörünüz nelerdir?

İşler 2020 yılında pandeminin de etkileriyle bir hayli yavaşladı. 2021 yılı itibari ile artan bir ivme ile toparlanma süreci başladı. 2022 ticari anlamda güzel bir yıldı. Pandeminin etkilerinin bittiği ve ticaretin hızlandığı bir yıl oldu. Hem yurt içinde hem yurt dışında bunun etkilerini fazlasıyla gördük. Ciddi talep vardı. Talebe yetişmekte zorlandığımız bir noktadaydık. Tam kapasite çalıştık. Talebe cevap veremediğimiz dönemler oldu. Bunun sonucunda üretim kapasitemizi ve tesisimizi büyütme kararı aldık. Şu an ayrı yerlerde olan atölyelerimizi tek çatıda birleştirmeyi planlıyoruz. 2022 ticari anlamda bize motivasyon ve cesaret verdi. 2023 de çok güzel başladı. Öyle de gidecek inşallah.