Türkiye için yeni bir trend: Tiny House

Arabanın arkasına takarak istenilen her alana yerleşme imkanı sağlayan 'küçük ev' (tiny house) ABD ve Avrupa'nın ardından Türkiye'de de ilgi görmeye başladı. 6 Şubat’taki deprem sonrası bu evler trend oldu. Wolf Tiny CEO’su İbrahim Tetik’le Tiny House’ları ve bu evler hakkında merak edilenleri konuştuk.

Türkiye için yeni bir trend: Tiny House

6 Şubat'ta meydana gelen büyük deprem ve beklenen Marmara depremi, insanları alternatif konut arayışına yöneltti. Yüksek enflasyon nedeniyle ev sahibi olmanın zorlaşması ve yüksek ev kira fiyatları da bu arayışı artırdı.Bu dönemde "Küçük Ev" veya "tekerlekli ev" olarak da bilinen Tiny House'lar öne çıktı. 

Bu evler ilk kez ABD'de özellikle 2008 küresel ekonomik krizi sonrası görülmeye başlıyor.  Kriz nedeniyle borçların ödenememesi, ev sahibi olmanın zorlaşması ve özgürleşme düşüncesi Tiny House akımının doğmasına yol açıyor. Yaşanılan alanı küçültmenin, sadeleştirmenin ve daha az eşyayla yaşamanın yanı sıra, bu yönelişle insanlar çevreyle dost bir şekilde sağlıklı yaşamayı, doğada vakit geçirmeyi hedefliyor. Bunlara ek olarak küçük evler, mobil yaşama, günlük harcamalar, ev için ödenen vergiler ve bakım masraflarının azaltılması gibi avantajlar da sunuyor.  Türkiye’de karavan statüsünde olduğu için herhangi bir imar izni olmadan kullanılabiliyor. 

Özellikle deprem sonrası ülkemizde popülerlik kazanmaya başlayan mobil evlere büyük talep var. Bu evlerin üreticilerinden birisi de  Wolf Tiny.  Şirketin CEO’su İbrahim Tetik’le Tiny Hause’ları ve bu evler hakkında merak edilenleri konuştuk.

MURAT CEM

Firmanızın kuruluş hikayesi nedir? Ne zaman bu alanda faaliyet göstermeye başladınız?

2008 yılında Wordseven Prefabrik & Konteyner şemsiyesi altında Wolftiny ve Contain Haus adlı şirketlerimizi kurduk. Bunun da şöyle bir hikâyesi var: Yıllar önce Almanya’da bir müşterimiz bizi aradı. Evinin yandığını söyledi, bizden kendisi için bir ev yapıp yapamayacağımızı sordu. Biz daha çok modüler küp sistemi üzerinden okul, hastane, işyeri imal ediyorduk, müstakil bir ev inşa etmemiştik. Ama müşterimizin çaresizliği bize çok dokundu, ona gerçekten yardımcı olmak istedik. Projeyi bir an önce hayata geçirdik, başından felaket geçmiş bu müşterimize kısa sürede güzel bir ev yaptık. Tabi çok duygulandı, onun böylesi bir mutluluğa sahip olması, biz de “Herkesin Bir Evi Olmalı” düşüncesine sevk etti. Kuruluş hikâyemiz kısaca böyle, yanan bir ev ve ardından insanları ev sahibi yapmak düşüncesi. 

Türkiye pazarına girmeye nasıl karar verdiniz?

Türkiye pazarına bizi şartlar çekti aslında. 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem sonrası, yaşananlara kayıtsız kalamadık. Mağdur vatandaşlarımızdan ve devlet yetkililerinden acil yardım çağrıları gelince bizde kendimizce taşın altına elimizi koyduk. Özellikle deprem bölgelerine kurulan konteyner-kent projesine katkı sunmak için çabaladık. Milletçe yaşadığımız bu ‘asrın felaketi’ sonrası Türkiye piyasasına girmeye karar verdik. 

Türkiye’de konut fiyatları hakkında ne düşünüyorsunuz? Tiny House, bir alternatif olabilir mi?

Türkiye’deki konut fiyatlarının mantıklı hiçbir izahı yok, son derece fahiş fiyatlar söz konusu. Bence devletin bu vahim gidişata müdahale etmesi gerekiyor. İşte tam da böylesi bir konjonktürde, halkın ‘tekerlekli ev’ diye tarif ettiği tiny house’lar, etkili ve vazgeçilmez bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Bir kere tiny house’lar yapı olarak kabul edilmiyor, burası mühim. r. Tuvalet, banyo, mutfak gibi bir evin hayatî öğeleri, yaşamınızı kolaylaştıran bir tasarımla size sunuluyor. Hâliyle sahibi olduğunuz veya kiraladığınız arsada imar izni olmadan bu evleri rahatlıkla kullanabiliyorsunuz.   

Bu evlerin popüler olmasının bir tarihi var mı? ‘Minimalizm’, ‘sade yaşam’ gibi akımlarla paralelliği var mı? 

Avrupa’da çok yaygın olan bu yeni yaşam tarzı, Türkiye için yeni bir trend. Tiny house’lar, minimal yaşamı, sadelikteki ihtişamı sunuyor. Söz konusu hâl, bu yapıların en önemli özelliği.  

Az önce de söylediğim üzere biz bu işe girerken; ‘herkesin bir evi olmalı’ düşüncesiyle başladık. Bu mottonun ışığı altında ilerliyoruz, çalışıyoruz, yeni üretim yerleri açıp, istihdam yaratıyoruz. Mobil evlere olan ilginin temel nedeni özgürlük duygusu. Bir kere bunun iyi kavranması lazım. Çünkü insanlar, çarpık kentleşmelerin hercümerci içinde ömür tüketmek değil, kendi kendine yetebilen, insanı herhangi bir yere bağımlı hâle getirmeyen tiny house’larla keyifli bir yaşam sürmek istiyorlar.

Tiny House’larınızın inşası ve tasarımı süreci nasıl işliyor?

Alanında yetkin kişilerle müşteriyi cezbedecek bir formül işletiyoruz öncelikle. Bizzat ekip arkadaşlarımla birlikte, ürettiğimiz ürünlerde kalıyoruz. Böylesi bir tecrübe bizim için de çok kıymetli. Çünkü o zaman müşterinin neye, nasıl ihtiyacı olacağını net bir şekilde anlamış oluyoruz. Yaşadığımız bu deneyim, bize modellerimizde neleri tam yapmamız gerektiği hususunda bir ipucu veriyor. Tesislerimizde üretilmiş tiny house’nuzu ortalama 60 ila 90 gün arasında teslim alabilirsiniz.  

Hangi malzemeleri kullanıyorsunuz? Tasarım sürecinden bahsedebilir misiniz?

Öncelikle şu bilgiyi paylaşmak istiyorum: Tiny House’muz her türlü belge ve sertifikaya sahip olup, trafikte kullanılabilir. Gelelim işin teknik kısmına: My Big Family adını verdiğimiz ürünümüz, altı kişilik bir aile için ideal, toplam 38.40m². Bu ürünümüz özel İsviçre çamıyla kaplı. İç cephe duvarlar 150 mm A1 yanmazlık değerinde taş yününe sahip olup fugalı ahşap plakalar mevcut. Standart betonarme evlerden yaklaşık dört katından fazla izolasyona sahip olup, çatı ve duvarlarda 150 mm taş yünü A1 yanmazlık sertifikasına sahip izolasyon malzemesi kullanılmıştır. Banyo bölümünde yine yüksek mukavemetli CTP panelleri var. Duvar, zemin ve tavanda gerekli su izolasyonumuz söz konusu. Mutfağa geçersek; burada masif meşe kullandık, mobilyasındaysa MDF’yi tercih ettik. Elektrik tesisatını Alman standartlarında CE sertifikalı yangına karşı korunaklı kablo kullanarak tamamladık. My Big Family’nin tamamı ambiyans aydınlatma, süpürgelik ve merdiven başları da dâhil buna. Zemin kaplaması olarak yüksek kalitede laminant parke kullandık, tavanda da el işçiliği ahşap detaylara önem verilmiş.

Peki Tiny House’lara olan ilgiyi nasıl açıklıyorsunuz? 

Hemen her birimiz şehirde yaşıyor; ama bir yandan da köy hayatını özlüyoruz. Bu da günümüz insanının bir paradoksu olsa gerek. Eğer yaşam kalitenizi yükseltmek, mutlu, huzurlu ve güvenilir bir hayat idame ettirmek gibi bir gayeniz varsa, mobil evler bu amaca uygun dizayn ediliyor. Mesela ürünlerimiz statik raporumuza göre; 9 şiddetindeki depreme dayanıklı. Günümüzde herkesin ilk önceliğinin deprem gerçeği olduğunu kaydedersek; bu bilgi epey önemli. Hem ekonomik hem ekolojik ürünler olan tinyhouse’larımız, ‘herkesin bir evi olmalı’ mottomuzun da yansıması aslında. 


Son olarak Türkiye aynı zamanda bir deprem ülkesi. Siz sektörden biri olarak nasıl bir yol izlenmesini tavsiye edersiniz?

Evet, Türkiye düzenli aralıklarla sarsılan, topraklarını zelzele vuran bir coğrafyaya sahip. Ülkemizin en önemli gündem maddelerinin başında bu deprem felaketi geliyor maalesef. Sadece 17 Ağustos 1999 Gölcük ya da 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinin acı ve yıkıcı tablolarıyla değil, her zaman bu doğal afete karşı teyakkuzda olmamız gerekiyor. Burada bütün suçu betona atmak istemiyorum, ama deprem gerçeğine karşı çelik evler üretmeliyiz. Bu zor ve uzun vadeli işin kalıcı çözümü olarak ben bunu öneriyorum.